11 Haziran 2016 Cumartesi

Albino Zeki Prenses

Yo!
Bu yazıda favori kadın karakterlerimden birisi ile tanıştıracağım sizi;
Karşınızda Koko Hekmatyar!



Karakter Künyesi
Anime: Jormungand
Meslek: Silah Tüccarlığı
Yaş: 22
Ülke: Araştırdım bulamadım ama bence Rusya olabilir. Böyle Kuzeydoğu Avrupa ülkeleri de olabilir.
Burç: Bilinmiyor.
Seiyû: Itou Shizuka



Koko bembeyaz saçları ve kaşı kirpiği olan hiperaktif, konuşkan ve neşeli genç bir bayandır. HCLI adında temelde uluslararası nakliyat şirketi adı altında silah ticareti yapan bir şirketin Avrupa-Afrika ayağını yöneten silah tüccarıdır. Seri tüccarımızın korumaları ile birlikte yaşadığı maceraları anlatırken bir yandan da Koko'nun uzun vadede yüksek teknoloji ve kıvrak bir zeka ile "Acaba ne planlıyor?" diye sonuna kadar merakla izlediğiniz bir aksiyon serisi.

15-16 yaşlarında babası tarafından silah tüccarlığı işinin içine bırakılmış ve o yaşlarda tehlikenin içinden zekası ve stratejisi ile kurtulmuş zamanla tecrübe edinmiş sıradışı bir baş karakter. Seride genelde elinde bir dizüstü bilgisayar ya da telsiz telefon bulunmakta. İşlerini bu şekilde yönetmekte.



Koko'yu seride bir çok ülkede bir çok ulaşım şekli ile iş yaparken görmekteyiz. Ancak uzmanlık alanı deniz yoludur. Genç olmasına rağmen epey ünlü bir tüccardır. Koruma ekibi ona "Prenses" diye seslenmektedir.

Seride her bölüm farklı bir macera ve aksiyon görürken bir yandan da Koko'nun bir amaç uğruna yaptığı yatırımları görmekteyiz. Bundan daha önce bahsetmiştik. Özellikle ara ara uzaya nedeni bilinmeyen uydular göndermesi ile merakınızın iyice kabaracağı serinin sonunda da zekasına ve planına hayranlık duyacağınız girişimleri çok ilgi çekici.

Bu paragrafta ve devamında yazacağım şeyler ağır spoiler içerir: Seride Koko dışında birkaç tane daha silah tüccarı görmekteyiz ki bunlardan birisi de şirketin Avrupa-Asya ayağını yöneten ağabeyi. Seride Koko'nun ve bu tüccarların silahlara ve silah satılmasına bakış açıları, mantık yürütmeleri ile iş kült aksiyondan psikolojiye de girmekte. Koko'nun silahlara bakış açısından bahsedecek olursak kendisi sattığı şeyden korkmadığını korkmaması gerektiğini söylemekte. Ancak temelde Koko silahlardan ve tehlikeli durumlardan nefret etmekte. Zaten seride Koko'nun pis pis sırıttığı bir sahne varsa bilin ki orada ölümcül bir tehlike vardır.
in love pink mouse

Koko özellikle serinin ikinci sezonunda kendisine planında yardım edecek bilim adamları toplar. Ayrıca dünyanın çeşitli yerlerinden şahsına ait uydu gönderir uzaya demiştik. Bunun sebebi dünyada elektronik sisteme kayıtlı tüm silahların nanoteknoloji sayesinde güçlü siber uydu ağı ile kontrolünü sağlamaktır. Yani Koko silah satıp para kazanarak silahların çalışmasını durduracak bir sistem geliştirmek istemektedir. Bunu başardığını da görmekteyiz.

Bu paragrafta Koko'nun ağabeyi Kasper a değinmek istiyorum. Koko'nun bahsettiğimiz planı gerçekleşirse bu dünya üzerindeki sayısız silah tüccarının işsiz kalacağı anlamına gelmekte iken Kasper Hekmatyar bu planı duyunca kabaca şöyle demiştir: Elektronik aletler kullanılamayacaksa ne olmuş? İnsanın ruhunda savaşmak varsa bir tahta sopa bile silah olur. Ve ben tahta sopa satarım. Mantıklı güzel bir bakış açısı...



Koko'nun bir başka özelliğine değinecek olursak... Normalde neşeli hareketli bir bayan olduğunu söylemiştik. Ancak bir de Koko'nun korkunç tarafı var. Koko kalbine dokunan bir durum olduğunda elindeki teknolojik imkanlarla ve kıvrak zekası ile bunun intikamını çok ağır ödetmekte. Bunu seride bir kaç yerde ağır bir şekilde görmekteyiz. Koko'nun korumalarından birisinin çocuk asker olan Jonah olduğunu biliyorsunuz. Korumalar Koko'nun ekibe bir çocuk asker alma sebebinin o vahşi, korkunç tarafını bastırmak için olduğuna inanmakta. Ancak bu karanlık tarafı beni ona hayran bırakan önemli bir nedeni
jump pink mouse



Birazcık da Jormungand'dan bahsedip yazıyı bitireceğim. Seri Black Lagoon gibi bir klasiği bitirmiş tadı damağında kalmış "Yok mu böyle tarz bir anime?" diye soran animeseverler için biçilmiş kaftan. Kısa ,öz ve aksiyonu yerinde. Ancak bu tarz serilerde ciddi ön çıkan bir şey var: İster Jormungand olsun ister Black Lagoon ister Canaan... Neden bu animeler hayvani baddass ağırabla hatun yan karakterlerle dolu? Özellikle Jormungand'da neredeyse tüm güçlü karakterler kadın. Sağlam yan karakterler seriyi seri yapan önemli bir unsur. Ancak Jormungandda ciddi bir sağlam kadın karakter yoğunluğu var. "Baş karakteri erkek olsun güçlü olsun" diye tip tip anime arayışlarına giren zevksiz animeseverlerin yegane kayıplarından birisi bu seri. Ek olarak seri sayesinde istihbarat, siyasi-askeri dengeler ve mini bir Japon istihbarat tarihi bilgisi de alıyorsunuz. Son olarak açılış kapanış artı ostleri ile bir başyapıt olarak görmekteyim bu seriyi...



Yazdım yazdım gene ama sanki eksik kaldı bir şeyler ya 
Neyse olsun o kadar canım inşallah sıkılmadan okursunuz.

stupid pink mouse